Bugün hekimler yalnızdır, seslerini kimse duymuyor ve onları etkin ÅŸekilde savunan bir meslek birliÄŸi de maalesef yoktur. Bu yalnızlık o kadar umutsuzluk haline gelmiÅŸtir ki, hekimlerin umudu olabilmek için ardı ardına bu dönemde hekim sendikaları kurulmuÅŸtur. Bu çıkmazdan kurtulmanın anahtarı yine biz hekimlerdedir. En önemli görev yine hekimlerin kendisine düÅŸmektedir.
Öncelikle tüm hekimler ama istisnasız tüm hekimler, illerinde bulunan meslek odalarına, tabip odalarına öncelikli olarak üye olmalıdırlar, üye olmakla kalmayıp bir de kendi odalarının seçimlerine bizzat katılarak demokrasiyi odalarında da yeÅŸertmelidirler. Bunları yaptıktan sonra, elbette Türk Tabipleri BirliÄŸi’nin seçimleri de, daha adil ve herkesi kapsayıcı, daha bütünleÅŸtirici bir seçim haline gelecektir.
Bugün gelinen noktada Türk Tabipleri BirliÄŸi geçmiÅŸ yıllarda olduÄŸu gibi hekim haklarını savunsa da, savunmaya çalışsa da, siyasi saplantıları ile tanındığı için çoÄŸu zaman vazifesi olmadığı halde siyasi çıkmaz sokaklara girdiÄŸi için söylemleri hem ülkedeki vatandaÅŸlar tarafından hem de ülkeyi yönetenler tarafından, hem de üyesi olan ve olmayan hekimler tarafından ciddiyetten uzak, inandırıcılığı olmayan söylemler olarak deÄŸerlendirilmektedir. Bu nedenle TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ YÖNETİMİ ülkemizde yıllardır dikkate alınmaz hale gelmiÅŸtir. Hekimlik ise haklarını kazanmada çok yıllarını kaybetmiÅŸtir.
Artık buna tüm hekimler olarak dur demenin zamanı gelmiÅŸ hatta 25 yıl kadar geçmiÅŸtir. Reçete basittir, her türlü siyasi kirlilikten uzak durup, sadece hekimlerin meslek haklarını sonuna kadar savunmak, hiç kimseden çekinmeden hiç kimseyi kayırmadan, yanlışları söyleyip, doÄŸruyu uygulamaktır. Fakat bu reçete siyasi çıkmaz sokaklara girilerek asla uygulanamaz. Bunun için de Türk Tabipleri birliÄŸi ÅŸu ana kadar izlediÄŸi çizgisinden derhal ayrılmalı, sadece hekimlerin meslek birliÄŸi ÅŸeklinde çalışmalarına ve mücadelesine devam etmelidir.
Ancak bu ÅŸekilde odalarından soÄŸuyan, odalarına kayıt bile olmayan hekimler, yeniden önce illerdeki odalarına sahip çıkarlar daha sonra da Türk Tabipleri BirliÄŸi’nin daha iyi bir pozisyona gelmesi için, daha saygın olabilmesi için, dolayısıyla mesleki konuları da daha iyi savunabilmesi, sözünün daha çok dinlenebilmesi için daha saygın konuma gelebilecekler.
Öyleyse hepimizin üzerine düÅŸen öncelikle, tıpkı 1953 yılında kurulan Türk Tabipleri BirliÄŸi’nin o zamanki çizgisi gibi siyasetten uzak, mesleki çizgide bir yol izlemektir.
Türk Tabipleri BirliÄŸi’nin çizgisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize miras bıraktığı bölünmez bir bütün olan, ÅŸehitlerin kanlarıyla sulanmış yüce vatanımızın ve üzerinde dalgalanan al bayrağın gölgesinde hekimlik görevini yapmak ve mesleki olumsuz koÅŸulların düzelmesi için mücadele etmek olmalıdır.
Tıbbiyeli Hikmet’in bize bıraktığı o asil ruh ve vatan sevgisi ile ülkemizde kutsal görevi ifa eden tüm hekimleri, yeniden daha güçlü ve herkesi kapsayıcı büyük bir TTB çatısı altında birleÅŸtirmek ve her türlü Hekim hakkını korumak için Türk Tabipleri BirliÄŸi Yönetimine TALİBİZ.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur…
Bağımsız Hekimler Birliği Adına
Konya Tabip Odası Başkanı
Prof. Dr. Bahadır ÖZTÜRK
Tam 7 yıl önce 15 Temmuz gecesi karanlık güçlerin maÅŸası olan fetöcü hain teröristler tarafından ç..
Bugün burada Uzman Doktor Ekrem Karakaya’nın bir yıl önce canice hayattan koparılışının yıl dönümü ned..
BaÅŸkanımız Prof. Dr. Bahadır Öztürk, Konya BüyükÅŸehir Beledi..